Geleneksel Çin kültürü, artık sadece ders kitaplarında ya da müzelerde değil, bilim kurgusunun geleceğe dönük varsayımlarında da yer alıyor. Edebiyatçılar, sinemacılar, sanatçılar klasik edebiyat, felsefe ve arkeolojik harikalar gibi geçmişlerde bir keşfe çıkıyor, derinlerde gizlenmiş değerli madenleri yeryüzüne çıkarırken gösterilen özenle aynı, dinamik ve tamamen Çin’e özgü bir dokuyla harmanlayarak üretiyorlar.
Çinli bilim kurgu yazarı ve Güney Bilim ve Teknoloji Üniversitesi profesörü Wu Yan, bu eğilimi benimseyen isimler arasında.
Wu’nun "Babamın Yapışkan Not Kağıtları" (Dad's Sticky Notes) adlı kısa öyküsü, bu yıl Mayıs ayında düzenlenen altıncı Çin Çocuk Bilim Kurgu Nebula Ödülleri'nde altın ödül kazandı. Wu, tarihsel hayal gücünü futuristik bir estetikle şekillendirerek Çin arkeolojisinin zengin hazinelerinden, antik astronominin gizemli bilgeliğinden ve mimarinin kalıcı zarafetinden bolca faydalanıyor.
Hikâye, ilkokul öğrencisi Zhu Xiaoguo'nun, babasının icadı olan zamanda yolculuk yapabilen yapışkan notları kullanarak M.Ö. 2100 yılına dönüp seyahat etmesini anlatıyor. Çin’in kuzeyindeki Shanxi Eyaleti’nde yer alan Taosi arkeolojik alanına varan Zhu, eski bir astronomik gözlemevinin gizemlerini ortaya çıkarıyor ve bilimsel keşiflerin büyüsüne kapılıyor.
Ancak Wu’nun hikayesi yalnızca bir kaçış sunmuyor; aynı zamanda bir davet. Wu, eski Çin bilgeliğinin, teknolojik yenilikleri tetikleyen merak ve hayal gücünü nasıl ateşleyebileceğini göstermek istediğini söylüyor.
Wu’ya göre, geleneksel Çin kültürü uzaktan saygı duyulacak bir kalıntı değil. Onun derin felsefi kökleri ve hayal gücüyle dolu edebi mirası, bilim kurgu yaratıcıları için neredeyse sınırsız bir ilham kaynağı sunuyor. Örneğin "Batıya Yolculuk", tanrıların, iblislerin ve insanların dinamik bir dengede birlikte yaşadığı muazzam bir evren sunar. Wu, bu klasik Çin destanının, geleneksel estetiğin özellikle yapay zekanın yaratıcı alanlara girmeye başladığı bir çağda Çin bilim kurgusuna nasıl özgün bir ilham sağlayabileceğini gösterdiğini söylüyor.
Wu’nun görüşleri, Çin’in ünlü bilim kurgu yazarı Liu Cixin gibi diğer yazarların fikirleriyle örtüşüyor. Liu’nun dünya çapında ses getiren "Üç Cisim Problemi" üçlemesi, Çin’in tarihi ve felsefi motiflerini bilim, hayatta kalma ve insanlığın evrendeki yeri gibi evrensel temalarla harmanlıyor.
"Üç Cisim Problemi" üçlemesi, Çin’in süregelen bilim kurgu çılgınlığını da körükledi. Çin bilim kurgu endüstrisinin toplam geliri 2024 yılında 108 milyar 960 milyon yuan’a (yaklaşık 15 milyar 17 milyon ABD dolar) ulaştı. Üçleme, çeviriler ve Netflix dahil olmak üzere dizi ve film uyarlamaları sayesinde küresel bir kültürel fenomen haline geldi.
Liu’nun diğer bir eseri "Gezegenler Arası Göç" (The Wandering Earth) ve aynı isimli gişe rekortmeni film uyarlaması da Çin felsefesine dayanan değerleri yansıttığı gerekçesiyle övgü topluyor. Uzmanlar, hikâyenin temelinde yatan, insanlığın hayatta kalmak için Dünya’yı terk etmek yerine onu taşımaya karar vermesi anlayışının, insanların vatanla olan derin kültürel bağını yansıttığı görüşündeler.
Dünya Çin Bilim Kurgu Derneği Başkanı Han Song, "Üç Cisim Problemi" gibi Çin bilim kurgu eserlerinin yapay zekâ, uzay araştırmaları ve çevre gibi sorunları insanlık perspektifinden ele aldığını ve bu yönüyle küresel yankı bulduğunu söyledi.
Han, “Bu eserler, 5 bin yıllık medeniyetten süzülen özgün düşünceyi sentezleyerek, teknolojik devrimleri ve toplumsal dönüşümleri Çin bakış açısıyla yansıtıp, dünyanın ihtiyaç duyduğu özgün cevapları sunuyor.” dedi.
Hibya Haber Ajansı
© Copyright 2025 İstihdam Haber Tüm Hakları Saklıdır.
Web sitemiz Hibya Haber Ajansı Abonesidir.